Küçükken sanıyordum, Ay’ın kendi ışıkları olduğunu Büyüyünce anladım, işlevinin aynadan farksız olduğunu Ay ne büyük yalancı çıktı böyle...

Bir manası yok yaşamanın Onca Yol gelmişsin varamamışsın Ne Yapsan görülmemiş Ne Desen duyulmamış Ben yokmuyum acaba? Sormuşsun kendine...

Gözyaşlarımla göğsümdeki o küçük ve virân bahçeyi suluyorum. Umut tohumları atmıştım zamanında, Belki onlar yeşerir umuduyla suluyorum....

Tokluğunu bozdum Başka yüreklere giden Gemini verdim Bin! dedim bin! Benden uzak olsun gemin. Tenine engelim arttıkça "Boşver" diyorum...

Artık bileniyordu sensiz geçen her saniyem Söyleniyordu başıboş sokak türküleri Eli tütün saran her genç tarafından Büyük bir inançla...

Çok zor bu dünyada hayatta kalmak Hüzünden soluğun kesilirken nefes almak Yüreğin sıkışıp, boğazın düğümlenirken, Acı, bir yumruk misali...

Benimki bir başkaldırı; “Tatlı bir rüyanın uyanmaya en yakın hali, Güneşin batmaya son yarım saati, Fransız sokaklarındaki İhtilal...

Bu hastanenin yolunda sancılı bir şey var İçine çekiyor beni, sulu pınarların Göklere dağılmış en nadide emanetken. Belki de üstümdeki...

Aşkın lügatımdaki yeri kaldı, Senden bana yadigar. İçine türlü ümitleri sığdırıp, En sonunda boş kalan. Sinemde giz olan hislerim kaldı,...

Zaman değil takvimde kağıt Çizgiler değil yüzümde Arayıp durduğum hakikat Kavrulduğum öz Tefekkürün yankısı Bahsedilmiş iman kalbime...

Üstümde Allah'ın sıcaklığı var Bak kuşlar uçuyor Ne çok uçmak isterdim, olduğum yere Ne zamanlar tükettim yok yere Kendi suratıma verip...

Saçımızı sokak lambasına benzettiler Parlıyoruz her geceden geçtiğimizde. Bizi köşede oyun oynarken enselediler. Kolumuza kelepçe...

Ufku belirsiz, ince ve uzun bir vadi Bir yanındaki yeşilliklerle gönüller yeşerdi Bir yanındaki yanmış ağaç mezarlığı yürekleri ezdi......

Geldi bir pazartesi daha Hatırlamadan ne zaman ettik Mutluluğa Elveda Savrulduk ayrılığın rüzgarıyla Kaç asır geçti hatırlamam...

Bizi yollara düşürdüler, İskandinav dağlarında misyonerlik, Hiç bu kadar doğaya dalmamıştım. Hiç bu kadar zorlaşmamıştı erlik. Kamp...

Neymiş efendim pazarları şiir yazılmazmış. Pazar günleri şairleri müşerref kılmazmış. Bütün aylar benim, bütün günler sende mi kalsın?...

seni düşündüğüm geceler kendimi unuttuğum gündüzlere açılıyor bende bir yara var bir hafıza senin orada yerin hazır duruyor unuttum...

Elbet ki tekrar buluşacağız Sırtımda eski kabanım Gönlümde ziller çalanım Olmayacak belki, ama aşacağız. Paslandıracağız; Sevgimizi...

İki sayfa arasında kuruttuğum gülün Soluk rengine sığdırılmış bir âhlar silsilesisin. Yıkılmış kumdan kalelerimizin etrafında, Zararsız...

Ben sana aşık değilim, seni seviyorum İkisinin arasındaki farkı gayet iyi biliyorum Aşk bir heves, Bazen el el değene Bazen de ten tene...