top of page
Yazarın fotoğrafıMetehan Kars

AYNADAKİ ADAM (1)

-Bilmiyorum Nikola. Kaybediyorum yavaş yavaş ruhumu ve bir anlamı olduğunu kesinleştiremediğim bu hayatı.

-Düşünceler, ruhlarımıza yerleştirilmiş birer zehirdir Vasilyeviç. İnsanların senelerce ruhlarında büyüttüğü çınarın, kuru bir çalı gibi kırılmasını sağlayabilecek bir zehirdir. Dikkatli olmalısın.

-Umarım güneşin ışığından benim çınarım da nasibini alır Nikola. Bu gece Tanrı’dan istediğim tek şey budur.

Gecenin çaldığı müzik eşliğinde Vasilyeviç uykuya dalıyordu ve gözünden süzülmekte olan gözyaşına, gecenin ışığı eşlik ediyordu.

Güneşin gözlerine rahatsızlık veren ışığıyla yataktan kalktı ve dibinde votka kalmış bardağı yudumladı. Bardağı geri koyarken aynanın karşısında kendisini gördü ve dağılmış siyah saçlarının arasında kendisini belli eden beyazların sayısının her geçen gün arttığını fark etti. Aynanın karşısında kendisine bakmaya devam ederken kapının çalındığını duydu ve iki oda arasındaki kapıya doğru yürümeye başladı.

-Kimsin?

-Benim Vasilyeviç, Natasha Aleksey.

Kapıyı açtı ve "Anahtarın yok mu senin Natasha, ne diye kapıyı çalıyorsun?" dedi ve söylenerek odasına doğru yürüdü.

-Kaybettim Vasilyeviç, kaybettim kahrolası anahtarı. Söylenmeyi bırak da beni dinle. Dün çok kötü şeyler oldu fabrikada.

Vasilyeviç kendisine votka koydu ve "Anlat Natasha seni dinliyorum." diyerek sandalyeye oturdu.

-Sabah her zamanki gibi işe gitmiştim, her an bir önceki gün gibiydi. Ta ki akşam çıkışa yarım saat kala çalışanlardan birinin, elindeki işi bırakarak “Hakkımı istiyorum!" diye bağırmasına kadar. Bir anda tüm çalışanlar seslerini Tanrı'ya duyurmaya çalışırmış gibi müdüre aynı şekilde bağırmaya başladılar. Fabrika resmen Pelage'nin Pavel'i siluetine bürünmüştü. Ama o vicdansız müdür her şeye hazırlıklıydı. Polisler sardı birden etrafımızı ve hepsi ciddi bir halde müdüre bakıyordu. Müdür ise tepeden gülerek bize baktı. Polisler, müdürün "Durdurun şu nankörleri!" demesiyle sopaları kafamıza kafamıza vurmaya başladılar. Sesi çıkmayan ben bile bir iki sopa yedim. Polis birkaç kişiyi alıp götürdü. Birazdan işe gideceğim ve bırakmışlar mı bırakmamışlar mı öğreneceğim. Geç kalacağım, dikkat et kendine Vasilyeviç.

Vasilyeviç bardağındaki son damlayı yudumlarken Natasha gitmişti. Natasha'nın gitmesiyle birlikte işe gitmek için hazırlanmaya başladı. Üstünü giydikten sonra yola koyulan Vasilyeviç, Tanrı’dan istediğinin gerçekleşmediğini düşündü ve içinden "Ne zaman istediğimi gerçekleştirdin ki..." dedi. Yavaşlamakta olan trene doğru yavaş adımlarla yürümeye başladı.

Boş bulduğu koltuğa oturup trenin hareket etmesini beklemeye başladı. Önünde oturmakta olan adamın saçlarına düşmüş aklar sayılamayacak kadar fazlaydı ve içinden "Karanlık esir almış ruhunu. Onun Tanrı’sı da benimki gibi... Yapayalnız bırakmış onu." cümlelerini geçirdi. O sırada arka koltukta sesli bir şekilde konuşan iki kişinin konuşmasına kulak kabarttı.

-Gazetelerin hepsi aynı haberi yapmış Sokolov.

-Yapmaları gerekiyordu Karkov. Burjuvaların altında daha fazla ezilmeye kimsenin dayanacak gücü kalmadı. Her fabrika ve her müdür en az maaşla en çok işi yaptırma peşindeler. Biz işçilerin emeklerini kullanarak kazandıkları yetkilerle bizlere hakaretler savuruyorlar.

-Doğru söylüyorsun, çıkmış olan bu sesi bastırmalarına izin veremeyiz. Yoksa sonumuzun Dostoyevski romanlarından farkı kalmayacak.

Vasilyeviç konuşmalara hak verircesine kafasını oynatıyordu. Dışarıdan izleyen birinin, onun deli olduğunu düşünmesi için yeterli bir sebepti tüm bunlar.

-Sessiz ol Karkov! Kim biniyor bu trene bilmiyoruz. Rus halkının büyük kısmı sevmese bile hâlâ sevenleri bulunuyor.

-Tamam… tamam sustum Sokolov.

28 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sonbahar Üzerine

Zamanı geldi, Ankara her geçen gün aydınlık günlerini kaybediyor. İnsanın içini daraltan gri bulutların seferberliği başladı gökyüzünde....

DİŞ KİRASI

En kötüsü de ne biliyor musun: Daldaki meyvenin, bağdaki sebzenin tadı kalmadı sen gidince. Ne üzüm asmasındaki koruktan zevk alıyorum ki...

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Yazı: Blog2_Post
bottom of page