top of page
Yazarın fotoğrafıİrem Karaduman

BİR KAPTANIN SEYİR DEFTERİ: IŞIKLA SEYEHAT

Şimdi hiç ışık olmayan bir yerde olduğumuzu ve etrafımızın kapkaranlık olduğunu hayal edelim. Neredeyiz? Bir odada mı, dışarıda mı, yoksa uzayda mı? Bilemeyiz, ışıksız hayat budur işte kapkaranlık. Neler olup bittiğini nelerin gerçekleştiğini bilmediğimiz bir hayat buna bilimde dahildir. Peki bunu nasıl değiştirebiliriz? Tabi ki bir ışık açarak yolumuzu görmeli ve işe koyulmalıyız. Bilimde de ışığın önemi ve özelliği buradan gelir.

Bilinmezler dünyasında aydınlatılması gereken birçok şey vardır. Bu yüzdendir ki en eski zamanlardan beri Eukleides ve Platon gibi filozoflar ışığın üzerinde durmuştur. Işık bilimsel bir araç olmaktan önce felsefeye konu olmuştur. İbn el-Heysem, Rene Descartes gibi bilim adamlarıyla birlikte ışığın önemi ve güzelliği daha da artmıştır. Artık ışık felsefi yorum olmaktan çok bilimsel bir araç haline gelmiştir. 18. yy dan sonra Newton’la birlikte ışıkla yolculuğumuza matematikte dahil olmuştur. Kesin yargıya varılıp ışığın bir madde olduğu bile kabul edilmiştir. Ancak yakın zamanda ve günümüzde ışık hakkında bildiklerimiz birçok kez değişti. Işığın aynı zamanda bir dalga olduğunu ve kuanta* olarak kabul edildiği bir dönemdeyiz. Tabi bu süreçte bilim dünyası için kıymetli Albert Einstein’ı anmamak olmaz. Işık hızının özelliğini keşfederek bize görelilik kuramlarını vermesiyle de ışıkta hem hayal gücünün hem de matematiğin birleşimini gösterdi.

Şimdi o karanlıkta bir ışığın yandığını hayal edelim. Etrafınıza bakın her şeyi görebiliyorsunuz isterseniz odanızda olun isterseniz bir deniz kenarında görmek istediğiniz şeyi size bırakıyorum. Etrafınızdakilere, ışıkla gelen güzelliklere bakın. Karanlığımızı aydınlatan bize yol gösteren ve içindeki sonsuz o bilime sahip ışığımız var. Bilimdeki, dünyamızdaki ve evrenimizdeki güzellikleri görmek için önce kendi ışığımızı ele almak istiyorum. Bu yazımla ışığımızı yaktık. Şimdi bu ışığın peşine düşelim ve sonsuz evren de yol alalım. Bu ışığın bilmecesini çözmeye çalışacağız.

*KUANTA: Işığın belli büyüklükteki parçalar ya da paketler halinde yayılması.

44 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

YAZMAK ÜZERİNE...

Uzun zamandır bir şeyler yazmak istiyorum ama yazamıyorum. Bir yazar için yazamamak demek; Bir kaptanın gemiye binip denize açılamaması...

Yalnızlık

Şimdi kendine ait bir odan var. Bir mutfağın ve bir banyon! İyi geceler öpücükleri sona erdi! Alman gereken izinler zaman aşımına uğradı!...

OLMAYA YAKIN KALMADAN

Avazının yettiği kadar bağırıyorken sesinin içine yetmediği oldu mu hiç? Anlatamadığın? Ya içerlerde biri zaten anlatmanı istemiyorsa?...

1 Comment

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
mehmet.kuyucak
Sep 13
Rated 5 out of 5 stars.

İrem hanım öncelikle vermiş olduğunuz emek için teşekkür ederim

İrem hanım yazınızda en çok hoşuma giden yazınızın sonunu felsefi bir yaklaşımla bitirip bilimle felsefeyi harmanlamanız aslında bilim alanındaki bütün keşiflerin başı felsefi sorgulamalarla başlamıştır ve gerçekten bilimsel olarak da insan kendi başına bir ışık kaynağıdır .sınırlı sayıdaki kelime hakkınızla çok güzel bir yazı meydana getirmişsiniz tebrik ederim . Yazılarınızın devamını bekliyorum selametle kalın

Like
Yazı: Blog2_Post
bottom of page