Bilmek, anlamak anlamlandırmak sancılı bir süreçtir. Bunlara ek var olmak ve var edebilmekte keskin sınırların harcıdır. İşte bu anlam verme anlamlandırma süreci, anlam okyanusuna dalmayı gerektirir. Neden mi? Çünkü bilmenin, anlamanın, anlamlandırmanın özünde yaşama sancısı yatar. Bu öze çekirdeğe kadar inip bakmak lavların arasında yanıp tutuşmanın vurgun yiyip dip noktayı görmenin trajik coşkusunu hissetmeyi sağlar. Hal böyle olunca bir şeylere anlam vermenin ateşi, derinleşmenin heyecanı ona her seferinde kıvıl kıvıl bir devinim katar. Hayatın kırılma noktası da işte bu devinimde saklıdır. Ve bu devinimin yönünü rotasını iyi okumak, iyice hesap etmek gerekir. Çekirdeğe öze iniş ile anlamanın verdiği heyecan çakışık eksenli bir dişli değildir. Çünkü çakışık eksenli dişlilerin çalışma prensibine şöyle bir bakacak olursak: Aynı merkezde birbiri ile perçinleşmiş iki dişli karşımıza çıkar. Ve bu iki dişlinin dönme yönleri ve dönme sayıları birbirine eşittir. Ama hayatın devinimi böyle işlemez. Çekirdeğe öze inişi o ilerleyişi, hep aynı yönde tetiklemez anlamanın verdiği heyecan. Bilinmelidir anlamlandırmanın verdiği duygu safi bir heyecan değil içinde heyezanın yarattığı içsel helozunu da barındırır. Eh süper böyle ise o zaman nasıl işler hayatın devinimi? Aslında basit, yaşam her bağlamında zıtlık ve dualitik bir ritim içerdiği için hayatın devinimini aynı yönlerde birbirine çakılı merkezlerde aramak yanlış olur. Ama yolumuzu yönümüzü değiştirirsek işte o zaman cevabı bulmamız içten bile değil. Evet, farklı eksenli dişlilerden bahsediyorum. Çekirdeğe öze iniş ve o inişi tetikleyen anlam heyecanı farklı eksenli dişliler gibidir. Dönme yönleri ve sayıları farklıdır. Biri saat yönünün tersine dönerken ötekisi saat yönünde döner. Derine öze indikçe evet, anlamaya başlarız ama anlamanın kendi içinde verdiği bir yük bilmenin kendi içindeki sorumluluk ruhunuzu iki farklı yöne sürükler, farklı eksenli dişliler misali. Çünkü özü kavramaya giden yolda kendimizden uzaklaşabiliriz. Öze giden yolculukta, derine inişin her adımını tetikleyen heyecan o yolculuğa bir devinim katar ama bambaşka yönlere ve bambaşka rotalara doğru... Yani farklı eksenli dişliler harekete devam eder, birbirinin hareketine, devinimine katkıda bulunur ama bunu yaparken herkes kendi yolunda ve kendi hızında hayat yolculuğuna devam eder.
Küçük bir fen bilgisi temalı not eklemek isterim: Kasnaklarda temelde dişlilere benzer prensibe sahiptir. Hatta Kasnaklar dişliler misali çakışık eksenli (aynı merkezli) ve farklı
eksenli (farklı merkezli) çeşitlere sahiptir. O zaman konuyu betimlemede dişliler yerine kaynakları da kullanabilirdim pek tabii, hayır o iş öyle değil o yüzden buraya bir virgül atalım. Dişliler ya da dişli çarklar artık siz onları nasıl adlandırıyorsanız, hareketin hızını, yönünü ve yerini değiştirmek için kullanılan düzeneklerdir. Yani kaynaklara göre çok daha fazla parametreyi barındırır. Anlamlandırma arayışını tek bir değişkene sadece merkez etrafında dönebilen bir silindire (yani kasnak) bırakamazdım. Hem hayat yolculuğunda karşımıza çıkan zorluklar engeller birer diken misali kalbimize batarken fizyolojik olarak o dikenleri temsil eden dişlileri olan bir makine betimleme için paha biçilemez.
Comments