top of page
Yazarın fotoğrafıSena Nur Uslu

OİDİPUS

Yunanistan'ın Thebai şehrinde herkes mutlu mesut yaşıyormuş. Bir gün bu mutluluğun üstüne başka bir mutluluk eklenmiş ve Thebai şehrinin kralı Laison'un baba olacağı öğrenilmiş. Herkes bu haberi mutlulukla karşılamış. Kral Laiso, bu mutluluğu kutlamak için şehirde bir şölen düzenlemiş. Herkes o şölende mutlulukla yiyip içmiş. Şölende bulunduğu halde mutlu olmayan bir büyücü varmış. Nedense büyücü bu çocuğun ülkeye felaket getireceğini düşünüyormuş. Altıncı hislerine güvenen büyücü, gizlice bebeğin geleceğine bakmış ve korkunç bir kehanetle karşılaşmış. Bu bebek, büyüdüğünde babasını öldürecekmiş. Bunu öğrenen büyücü hemen kralın yanına gidip Laiso'yu bir kenara çağırmış. Kral, en mutlu gününde büyücünün gözlerindeki endişeyi fark edip korkmuş, "Bu ne bakıştır büyücü? Beni ne diye kenara çektin?" Diye sormuş kral. Büyücü ise bunu nasıl açıklayacağını düşünüyormuş. Heyecandan kıpır kıpırmış. Sonunda dayanamayıp konuşmaya başlamış, "Kralım ben dayanamayıp doğacak çocuğunuzun geleceğine baktım ve korkunç bir kehanetle karşılaştım." Laiso, duydukları karşısında çok şaşırmış. Birden içindeki mutluluk yok olmuş. İçindeki derin huzurun yerini endişe almış. Utanmasa kral, olduğu yere çökecekmiş ama kendini tutmuş ve demiş ki büyücüye, "Anlat bakalım. Neymiş bu kehanet?" Büyücü, kralın bu rahatlığına çok şaşırmış ama şaşkınlığını belli etmeden her şeyi anlatmış. Kral Laiso, duydukları karşısında çok üzülmüş. Duygularını büyücüye belli etmemek için hemen evine gitmiş. Kendini odasına kapatmış. Ne yapacağını düşünmeye başlamış. Sonunda bebeği doğduktan sonra bir ormana atmaya karar vermiş. Verdiği kararı kimseye söylemeyi düşünmüyormuş. Büyücüyü de bu kehaneti kimseye anlatmaması konusunda tembihlemiş. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi şenlikte eğlenmeye devam etmiş.

Aradan aylar geçmiş. Kral Laison'un oğlu Dünya'ya gelmiş. Bu bebeğe Oidipus adını vermişler. Herkes Oidipus'un ülkeye neşe getireceğine inanıyormuş. Kral Laiso, gece herkes uyurken bebeği kaçırmış. Ormanın derinliklerinde bir yere bırakıp onu kaderine terk etmiş. Ormanda terk edilen bebek Oidipus'un hayatını, onu ağaçlar arasında bulan komşu krallığın bir nedimesi kurtarmış. Bu nedime, bebeği almış, ülkesine götürmüş ve kendi çocuğu gibi büyütmüş.

Oidipus, bir türlü kendini büyüdüğü yere ait hissetmiyormuş. Bunun nedenini öğrenmek için bir büyücünün yanına gitmiş ve geleceği hakkında bilgi öğrenmek istemiş. Büyücü de Oidipus'a, "Babanı öldüreceksin," deyince Oidipus, kaderinden kaçmak için kimseye bir şey demeden orayı terk etmiş. Bilmeden Thebai şehrine gitmiş. Orada bir ihtiyarla karşılaşmış. Sebepsiz yere bu ihtiyarla kavga etmeye başlamış. Oidipus bilmiyormuş ama kavga ettiği gerçek babası Kral Laiso imiş. Kavga esnasında Oidipus güçlü çıkmış ve kralı öldürmüş. Kimseye belli etmeden Thebai şehrinin halkına karışmış. Onlarla beraber yaşamaya başlamış. O günlerde şehre bir canavar dadanmış. Kimse o canavarla savaşacak kadar cesur değilmiş. Oidipus, hemen atlamış ve canavarla savaşmaya başlamış. Alt alta üst üste savaşmışlar. Sonunda Oidipus galip gelmiş. Canavarı öldürmüş. Herkes bunu sevinçle kutlamış. Oidipus'u bu başarısından dolayı kral yapmışlar. Aradan biraz zaman geçtikten sonra kraliçe gelip Oidipus'a yalvarmış. "Madem kral oldun. Kocamı kimin öldürdüğünü bul bana." Demiş. Oidipus, ağlayan kadına çok üzülmüş. Araştırmalara başlamış. Araştırdıkça tüm gerçekleri yavaş yavaş öğrenmeye başlamış. Kendi babasını öldürdüğünü anlayınca kimseye bir şey demeden şehri terk etmiş.

33 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sonbahar Üzerine

Zamanı geldi, Ankara her geçen gün aydınlık günlerini kaybediyor. İnsanın içini daraltan gri bulutların seferberliği başladı gökyüzünde....

DİŞ KİRASI

En kötüsü de ne biliyor musun: Daldaki meyvenin, bağdaki sebzenin tadı kalmadı sen gidince. Ne üzüm asmasındaki koruktan zevk alıyorum ki...

Comentários

Avaliado com 0 de 5 estrelas.
Ainda sem avaliações

Adicione uma avaliação
Yazı: Blog2_Post
bottom of page