top of page
Nergiz Kurtuluş

Platonik

Söylesene neden uykular haram oldu bana? Seni düşündüğüm için mi yoksa seni düşünmemi istediğin için mi? Ama yoksun burada. Belki de değer vermedin benim sana değer verdiğim gibi. Belki de hepsi bir hiçti. Biliyorsun ben abartmayı da severim. Senin bana verdiğin ufak bir gülümsemeyi bensiz yaşayamaz olarak yorumladım. Seninle doldurmam gereken bir boşluk varmış. Sevilmeye ihtiyacım varmış. Ama zaten çevremdeki insanlar sürekli beni sevdiklerini dile getirirler. Ya da belki de beni sevdiğini sandığım birini zihnimde yaşatmaya ihtiyacım varmış. Ve hiç gelmeyen birinin çekip gitmesini kurgularken zihnimde ağlayacak günler yaratmışım kendime. Birkaç satırı benden esirgeyen birine ömrümü verebilecek güce sahipmişim. Unuttum bende zaten deyip yalan söyleyebilecek yalancılığa sahipmişim. İçime gömüp, toprağından çiçek sulayacak vaktim varmış. Ama en çok da ihtiyacım varmış. Sevilmek istenmeye. Birinin beni seviyor olma düşüncesine. Hayatım yarımmış da tamamlayacak kişiyi bulduğumu sanmaya. Emeğim varmış! Saatlerce, günlerce, haftalarca seni düşünmeye. Orada olmadığın zaman da bile seni orada hayal etmeye. Düş gücüm varmış seni olmadığın biri gibi hayal etmeye! Sabrım varmış! Gelmesen de geleceğini düşünmeye. Hiç olmayacak cümleler kurdum. Diyaloglar ezberledim! Ama hiç olmayacağın düşüncesi beni dolabın en derinlerine itmek için yeterliydi. Hani şu karanlık kısımda bulunan ufak ve unutulan parçalardan. 10 yıl sonra mı bulunurum 20 yıl sonra mı diye düşünenlerden. Ufak olduğundan kaybolması kolay olan parçalardan. Hatta çöpe karışıp evden uzaklaştırılan. Beni atmışsın elinin tersiyle bir kenara. Ama sen bile fark etmemişsin. Yaşamam umurunda bile değilmiş. Çünkü senin için var olduğunu bile bilmediğin bir yabancının tekiymişim. Ve bazen en derinlere dalarken bunun tam tersinin olduğu bir dünyaya giriyorum. Acaba benim hissettiklerimi sen hissetseydin? Yaşaman kolay olur muydu? Bunu idare etmen. Bunun aşk olmadığını ben de biliyorum. Belki de bir takıntı. Ben de biliyorum gerçekleri. Sadece duymak istemiyorum. Kaçıyorum onlardan. Devam ediyorum seni sevmeye, düşünmeye, gelme umuduna. Ama bu bana yaşama sebebi veren bir tutku. Bir ilgi! Bir inanç! Bir ihtiyaç! Gençliğin bir hevesi işte. Ve bende bir gün varlığından haberdar olmayacağım. Ama o güne kadar senin tarafından sevildiğimi düşünmeye devam edeceğim.

14 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

İki Saatlik Bilinç Akışı

(Az sonra yazacaklarım gezi yazısı değil, olsa ne güzel olurdu. Öykü de değil, olsaydı hiç fena olmazdı. Günlüğün bir sayfası olabilir.)...

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Yazı: Blog2_Post
bottom of page