seni düşündüğüm geceler
kendimi unuttuğum gündüzlere açılıyor
bende bir yara var
bir hafıza
senin orada yerin
hazır duruyor
unuttum
gözlerine bakarken kendimi
o an anlattım güya her şeyimi
sonra senden dinledim
her bir şeyini
o an anladım
yaşamın ne demek olduğunu
sen benim bir tezahürümsün
hiç kuşku yok bundan
ben ne kadar benim
oldukça muallaklık buradan
ayaklarım patlasın
karnım şişsin
gözüm kan toplasın
ziyanı yok
aşarım mesafeleri
değil konuşmak
fark etmeden saçlarından izlemeyi
saniyelik yeğlerim
aşkın zamanı kaçtı
biliyorum
geç kaldım ve sevdayı kendi ellerimle yarattım
belki benden sıkılmışsındır bile
ama
bu benim daha aşık olmamışım halim
bunu sen de öğreneceksin
sabır tanrıdan bana lütuf
beklenen olmak da sana
elbet diyorum o yüzden
kavuşur kaderimiz
İstanbul... aşık olduğum şehir
şimdi ise yıllar sonra
yabancı ve yalnız olduğum şehir
seni buldum kalabalıkta
farkında olmadan
sen fark etmeden
artık yalnız hissetmediğim şehir
güzelsin
buraya renk katmışsın
benim yokluğumda
pek bir güzel olmuş
can gelmiş
renk gelmiş seninle
teşekkür ederim
benim diyebilenin
kentini karanlıkta bırakmadığın için
sana ezberlediğim cümleler yetersiz
biliyorum
son zamanlarda pek de işe yarar değilim
ama söz
müstakbel sevgilim
belki her bir şeyim
yakında sana
en güzel cümlelerle geleceğim
şimdilik
seni tanıdığıma çok sevindim
evet, kendi çapımda...
"Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim." dedi: Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: "Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda..."
Comments