top of page
Yazarın fotoğrafıSena Nur Uslu

ÖLÜMLE BİRDİK

Deniz kenarında yürüyordum. Bulutsuz gökyüzü içimi açıyordu. Dalgaların sesi ruhuma iyi geliyordu. Niye daha önce yalnız kalmayı denemedim ki? Diye düşündüm. Bu düşüncem denize atladı, orada bir balığa dönüşüp dalgalar eşliğinde kucağıma atladı. Kendi kendime gülümsedim. O sırada karşıda bana doğru yürüyen birini gördüm. Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Hayal gördüğümü zannettim. Bu hayal, bir ağaca çarpıp tekrar bana ulaştı. Ortak bir noktada buluştuk. O hiç şaşkın durmuyordu:

-Zeynep!

-Akif? Bu ne tesadüf?

-Tesadüf değil. Seninle konuşmak için evine kadar geldim. Annen, deniz kenarında yürüdüğünü söyleyince buraya kadar geldim. Doğrusu seni bulmak kolay olmadı.

 

Önce yutkundum. İki sene sonra beni neden aradığını çok merak ettim. Bir an için bütün yaşadıklarımız bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Rüzgarda uçuşan saçlarımı düzelttim. Bir zamanlar kaybolduğum gözlerine baktım. Gülümsedim:

-Bunca zaman sonra neden beni aradın?

-Merak ettim seni.

 

Beni merak etmesine şaşırmıştım. Gözlerimi yere indirdim. Utandığımı fark etmiş olacak ki, “Bir yerde oturalım mı?”  Diye sordu. Olur anlamında kafamı salladım. Biraz uzağımızdaki banka doğru yürüdük. Yürürken hiç konuşmadık. Banka oturduktan  sonra şöyle dedi:

-Nasılsın?

-İyi. Sen?

-Ben hiç iyi değilim. Seni terk ettikten sonra çok pişman oldum. Sana gelemeyeceğimi bile bile hep seni düşündüm. Sonunda hasretine dayanamayıp evine kadar geldim. Buradayım şimdi. Tam karşındayım ve seni çok seviyorum.

 

Ruhum bir anda buz kesilmişti. Tüm bu duyduklarım içimde birer yüke dönüşüyordu.

-Dur Akif! Bunlar bana çok fazla.

-Neden?

-Her şey bu kadar basit mi? Sen terk ettin beni. Ben iki yılda kendime bir düzen kurdum. Şimdi hiçbir şey olmamış gibi gelip bu düzenimi bozamazsın. Bu kadar basit değil. İlişki dediğin şey çocuk oyuncağı değil.

Farkında olmadan sesimi yükseltmiştim. O yüzden bir anda sustum. Gözlerimi kapatıp derin nefes aldım. Böyle sakinleştim. Akif şöyle dedi:

-Haklısın Zeynep. Biraz zaman vereyim sana. Tekrar düşün. Belki bana bir şans vermek istersin.

Akif’in sesi kulağımda bir uğultuya dönüştü. Bedenim ve ruhum yer değiştiriyordu. Kafamdaki tüm düşünceler dalgalara karışıyordu. “İstemiyorum,” diye yanıt verdim. O sırada telefonum çaldı. “Sevgilim arıyor. Açmam lazım.” Diyerek telefonu açtım. Akif’den biraz uzaklaşıp telefonla konuştum. Konuşmam bittikten sonra geri yanına oturdum. Onun da suratı düşmüştü. “Özür dilerim. Hayatında biri olduğunu bilmiyordum.” dedi. O an içimde bir şeyler koptu. “Sevgilim olmasaydı da bir şey değişmezdi.” diye yanıt verince bana kırgın bir bakış attı. “Kendine iyi bak." dedim ve oradan uzaklaştım. Arkama bakmadan yürüdüm çünkü biliyordum. Arkama dönersem onu affederdim. Affetmemem lazımdı. Ardıma hiç bakmadım. Canım çok yanıyordu. Sevdiğim adamı bırakmak içimi acıtıyordu. Önümü görmüyordum. Bu yüzden karşıdan gelen arabayı görmedim. Araba hızlıca çarptı bana. Ölümle birdik artık.

23 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sonbahar Üzerine

Zamanı geldi, Ankara her geçen gün aydınlık günlerini kaybediyor. İnsanın içini daraltan gri bulutların seferberliği başladı gökyüzünde....

DİŞ KİRASI

En kötüsü de ne biliyor musun: Daldaki meyvenin, bağdaki sebzenin tadı kalmadı sen gidince. Ne üzüm asmasındaki koruktan zevk alıyorum ki...

1 Comment

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
alibudak3373
Jul 18
Rated 5 out of 5 stars.

👏👏👏👏

Like
Yazı: Blog2_Post
bottom of page